16 Şubat 2012 Perşembe

Sentetik Kan Kullanım Alanı Bulmaya Başladı

Sentetik kan, tıbbi araştırmalar için paha biçilemez bir kavram. Donörden alınan kanların belli bir kullanım ömrü var, soğutmalı muhafaza gerektiriyor ve çeşitli patojenler taşıyabiliyor. Sentetik kan için bunların hiç birisi söz konusu değil.
Bu alanda pek çok potansiyel sentetik ürünlerin denenmiş olmasına rağmen, çoğu bekleneni gerçekleştiremeyip hayal kırıklığına yol açmıştı. Ta ki geçtiğimiz hafta sentetik kan Avustralyalı bir kadını ölümden döndürene dek.
Tamara Coakley geçirdiği araba kazasından sonra Melbourne Hastanesine getirildiğinde, omurgası zedelenmiş, akciğerleri çökmüş ve kafatası çatlamış durumdaymış. Bunların yanında çok ciddi miktarda da kan kaybetmiş.
Durumun daha kötüye gidemeyeceğini düşündükleri bir anda, doktorlar, Coakley’e inançları gereği başka birinden kan nakli yapılamayacağını öğrenince, çareyi sentetik kanda aramaya karar vermişler.
İnek plazmasındaki bir molekülden türevlenmiş, hemoglobin bazlı bir sentetik oksijen taşıyıcı olan HBOC201′den 10 ünite, Amerika’dan Avustralya’ya uçakla getirilerek, Coakley’in tedavisinde kullanılmaya başlanmış. Beklenilenin aksine, Coakley tamamen iyileşebilmiş.
Bu, sentetik kanın bir tedavi şekli olarak kullanılabilmesi yönünde çok büyük bir gelişme. HBOC201′de alıcı verici tipleri uyumu aranmıyor, soğuk muhafazaya gerek yok ve rafta 3 yıla kadar bozulmadan bekleyebiliyor. Bu nitelikleriyle HBOC201, savaş alanlarında, 3. Dünya ülkelerindeki hastanelerde veya salgın hastanelerinde radikal değişiklikler yaratma potansiyeline sahip.
Elbette tek bir klinik vakada başarılı olmak yetmiyor. Herhangi bir sentetik kan adayı madde, kullanıma geçmeden önce çok ciddi testlerden geçiriliyor. Yine de Coakley vakası bu konuda doğru yönde çok büyük bir adım niteliği taşıyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

öğretmenlerimizi hazırladığı ders notları için tıklayınız